Bazen Susmak Gerekir
Bazen susmak gerekir. Susmak bir erdemdir ama neden susmak gerekir?
Neyse öncelikle herkese selamlar. Keyifsiz dakikalarımda zamanımı bu beyaz bir sayfaya dökmekten hoşlanıyorum. Neyse biraz konuşalım sizinle.
Alın çayınızı kahvenizi bekliyorum….
Bir kitap ayracı gibi kesmek lazım bazen bazı şeyleri. Zarar veren şeyleri bırakmak lazım. Tıpkı sigara gibi. Bazen susmak gerekir, bir kitabı okurken etrafta ses olmamalı ya da bir şarkı yazarken ses duymak ister insan. Değişik bir döngü var dimi? Garipsiyorum bazen bende neyse takılmayalım.
Umarım iyisinizdir. hayatınız iyi ve neşeli gidiyordur. Umarım konuştuğunuz insanların değerlerini biliyor ve konuşabiliyorsunuzdur. Bunlar önemli detaylar. Hayatımızın renklerini oluşturur bazı noktalar. Durup düşündümde, bazen de susmak gerekir gibi. Kimseyle konuşmamak, anlatmamak, dinlememek gibi.
İnsan bazen çekip gitmek ister, o kadar susmak ister ki belkide sonsuza kadar susacak şekilde gitmek ister. Gitmek istediğinde konuşturan nedir peki? Ya da bazen susan insanı konuşturan noktalar nedir? Garipsiyorum bazı şeyleri bende. Sizin şu anda okurken garipsediğiniz gibi.
Alkol içerken bazen susmak gerekir mesela. İnsan biraz düşünmek ister, anlamak ister, kendini dinlemek ister. Ama bu düşünceler hep garip yerlere gider. Gittiği yerler geçmişimizdir. Alkollüyken özellikle geçmişte iyi olan anılar bile kötü gelir. İnsanın nefret gibi bir duygusu var ve bu iyiyi kötü edecek kadar tehlike saçıyor bence.
Susmak iyidir, bazen insanları dinlemek konuşmaktan daha iyidir. Bazen uzaklaşıp herşeye susup geride kalmak iyidir. İnsanın kendini dinleyecek vakti kazandırır, kimisini yaralasada seni dinlendirir. Ama bu hayatta kim kimi düşündü ki? Hanginiz arkadaşınıza gerçek manada “iyi misin?” diye sordu mesela?
Hiç biriniz.
Susmak iyidir gerçekten. Sadece susmak değil dinlemek kadar anlamakta önemli, karşındakini anlaman lazım mesela. Bir cümlesinden veya uzun süredir yapmadıklarını yapmasından anlar insan. Konular değişir ama insanın ruhu değişmez. İnsan üzülür tamam ama konular hep farklıda olsa üzüldüğümüz hep tek şey vardır. Buda genelde “kendimiz” oluruz. Hanginiz başkası için gerçek manada “üzüldü“…?
Cevabı tahmin ettiğinizi düşünüyorum.
İki gün sonra unutulacak konular için insanları dinlemeden anlamak ve susmak yeterli bence. En azından konuşacağın zaman o insanın seni dinlemeyeceğini bilebilir veya seni dinlesede sana sağlıklı fikir, yorum, sonuç, eğlence ya da bir katkısı olmayacaktır.
Biliyosunuz ben arada bir yazarım. Gerçek manada darlandığım zamanlarda yazarım. Konular hep değişir ama yazdığım zaman hep aynı şey vardır kafamda. “Kendim” diyemiyorum mesela. Çünkü ben kendimi kaybettiğimi düşünüyorum. Neyse girmeyelim oraya.
Sonsuza kadar susmak istiyorum ben. Ama öyle bir susma değil, ciddi manada tamamiyle soyutlanarak susmak. Tamamen bağlara , duygulara , saygılara, gerçeklere, yalanlara, haykırışlara, insanlara, olumsuzluklara, hayvanlara, cezalara, ödüllere, farkındalıklara, yaşamaya susmak istiyorum.
Beni benliğimden uzaklaştıran ben’e susmak istiyorum belki de. Bu ben hoş bir yapıda değil, sağlıklı şeyler yapamıyor. Bu ara çok sıkılmış durumda, topluluk içinde yalnız gibi, ama değil de gibi. Karmaşık kafası var bu sıralar. Neyse ki susunca düzeleceğine inancı tam.
Gerçekten bazen susmak gerekli gibi.
Susmak sadece gitmekle mi olur? Eğer benliğimi buna inandırırsam gitmekten çekinmeyeceğimdir.
Okudunuz ya da okumadınız. Ben susuyorum ama siz susmayın. He birde geçmişi hiç bir zaman unutmayın, yanlışlarınıza da, doğrularınıza da, yalan dolan dünyalarınıza da, susmayın. Çünkü bizi biz yapan geçmişimizse eğer susarak geçirdiğimiz yıllarda, biz bizlikten çıkmış olduğumuzu gösterir. Önce sen güzel dostum. Bir güzel lafıda yerleştirelim ” Terzi kendi söküğünü dikemez”.
Güncel yazı ve projeleri instagram'da duyuruyorum. Takip et, iletişimde kalalım ✔️@tahamumcu