Yaşamadan Yazamazsın Dediler

Hep dediler, sadece konuştular, devamlı bir fikirleri vardı hakkımda. Herkes bir şeyler söyledi, sen o sen bu sen şu. Artık bu “sen bu parayı ne yaptın” muhabbetine dönecek gibi görünüyor. İnsanlar hakkımda konuşmaları, arkamdan konuşmaları, bahsetmeleri bir şeyler yapmaları ne bileyim hoşuma gitmiyor.

Hep yapamazsın dediler. Sadece yaşıyorsun hiç bir şey yapmıyorsun sen ne anlarsın dediler. Yapıncada böyle böyle diye arkamdan laf ettiler. Hayır insanları mutlu etmek için neden yaşıyoruz ki? Ay o laf etmesin ay bu laf etmesin. Ben bunu anlamıyorum. Siz kendi tercihlerinizi nasıl yapıyorsunuz? Okulunuzu bile aileniz seçerken nasıl yapıyorsunuz?

Kendi hayatınıza nasıl kararlar aldığınızı söylüyorsunuz? Hayır yani burda sorduğum soru kendi hayatınıza nasıl bir şeyleri entegre ediyorsunuz bu kararları hayatınız nasıl kabul ediyor. Lan hadi etti, aklınız nasıl kabul ediyor başkalarını? Her insan birbirinden üstün mü? Üstünlük kavramı nedir? Yetenek mi? Ders mi? Okul mu?

Hayır bunların hiç biri değil bence. İnsan insandan üstün olması için karakter farkı olması gerekir. Karakterler üstündür insanlar değil. Eğer karakterin kaliteli bir kişilikse üstünlüğün görünür zaten. Ondan dolayı iş adamlarının karakterlerini hep seversiniz, çünkü sizden üstündür ve örnek alırsınız. Şimdi bunları geçelim biraz ben sert konuşucam üstüne alınabilirler konuşanlar, hepsinin buradan …. neyse…

Ben insanlara bir soru sorduğumda ya cevabını biliyorumdur, yada kişinin karakterini anlamaya çalışıyorumdur. Bazı şeyler normal olarak karşılanır ama anormal şeylerde vardır hayatta. Yalan söylemek kötü bir şeydir bunu aileniz hiç öğretmedi sizlere biliyorum tamam bunda hemfikiriz. Ama karakteristik özelliği yaşını başını almış birileri için olgunlaşması gerekirken tamamen gerileyen beyinler var. Ben cevabını bildiğim şeyleri sorup yalan cevap alınca gülüyorum. Sonradan da bildiğimi belli etmiyorum. Nasıl ama çok malca demi? Hadi ama sizde yapıyorsunuz bunu bana öyle laf söylemeyin şimdi içten içe :)

İnsanlar hayatım hakkında çok şeyler söylüyorlar. Hatta geçen günlerde birinden duydum hakkımda söylentiler çıkmış :D Hemde bu muhattap olmadığım birisi başka muhattap olduğum birine söylemiş. Çok seviyorsunuz değil mi sizler böyle sevmediğiniz kişiyi sevdiklerinize kötülemeye. Hayır kötülediniz ama yüze neden gülersiniz oda ayrı bir mesele.

Neyse konuma döneyim ben.

Ne diyoduk, konuyu tamamen kaçırdım. Kafamda binlerce şey düşünüyorum neden onuda bilmiyorum. Ama öğrenicem elbet çözücem herşeyi.

Bir şeyi yapmadan önce ben kesinlikle kendimi güvene alır ve saklarım. Beni kimse göremez bulamaz. Bir şeyi öğrenmek içinde direk şahısa sorarım ve öğrenirim. Sizlerde böyle yapmıyor musunuz? Karnınız aç evde yemek olduğunu öğrenmek için direk ilgilenen şahsa sormuyor musunuz? Ya da üniversitede bir öğrencisiniz seminerde öğrenmek istediğiniz bilgiyi şahısa sormuyor musunuz? Bunun gibi işte öyle anlayın.

Şahıstan alınan cevaplar her zaman önemlidir. Bazen bildiğimiz şeyleri sorarız. Mesela buna en ama en güzel örnek “Beni Hiç Aldattın mı?” sorusu olabilir. Bu soruyu öğrenip soranlar çok fazla vardır eminim buna kalıbımı basarım. Bildiğiniz şeylerden aldığınız cevaplar sizi tatmin etmeli. Mesela aldattın mı cevabına “kesinlikle hayır, ne alaka, hayırdır” gibi cevaplarla dönüldüğünde yalan olduğunu direk anlayabiliriz. Bazılarınız anlamaz amennada ama bu geneldir. Yalancıların pis bir huyudur. O anda telaştan ne diyeceklerini bilemezler ve beyin otomatik olarak bu kelimelere yönlendirir.

E peki mesela ben bir soru sorduğumda aldığım yanıtlar yalan olunca napıyorum? Engelliyorum hacı. Harbiden bak zarar vermeyeyim, ters konuşmayayım diye direk engelliyorum. Sizde böyle yapın. Doğrusunu zaten öğrenmişim ben o yalan söylüyorsa o onun karakteri. Bende bitmiş demektir. Birde bitmeyenler var neyse.

Yani dediğim o ki insanların hakkınızda konuşması hakkınızda yorumlar yapması hoş değil. Bunu okuyanlar eğer böyle şeyler yapıyorsa yapmasın la. Yani sen gittin Ayşe hakkında konuştun Fatma geldi sana bir şey dedi gittin Şuleye anlattın ordan oraya ordan oraya derken herkes bir birine anlattı. Haa noldu şimdi? Sonuç, Ayşeyi tanıyan 1 kişi, konuşan 50 kişi. Bilmem anlatabildim mi?