Psikolojik Tramva – Çevre Etkisi ve Hayati Karar
Kişinin verdiği kararlar hayatının gideceği yolu ve önüne çıkacak engelleri yaratabiliyor. Bir evlilik kararı verirken çevreden etkilenmek, tüm insanların yaşadığı bir durum mesela. Erkekler evlilikten korkarken, kadınlar evliliğin kurtuluş yolu olduğunu düşünüyor. Tabi bu öznel bir düşünce olabilir benim açımdan, ancak genel olarak gördüğüm örnekler bu şekilde diyebilirim.
Hayatımızda verdiğimiz kararlarda dışardan verilen fikirlerle kararlarımızı değiştirebiliyoruz. Bir ilişkide doğru giden yolda bir anda çevrenizden aldığınız olumsuz bir örnek veya düşünce ilişkiye yansıyabiliyor. Tabi bu noktada her zaman çevrenin etkisi olmuyor, insanlar kitaplar okuyorlar, kadınlar genel olarak evlilik ve ilişki konusunda birçok makale okuyor. Buradan gördüklerini kendilerine entegre etmeye çalışıyorlar ve geleceğini mahvedecek kararlar alabiliyorlar. Yani dışardan alınan örnekleri kendi hayatımıza karıştırmamak lazım :)
Hayati Kararlar
Bazen dönüm noktası olan kararlar verebiliyoruz. Gerek iş, gerek ilişki, gerekse yaşam biçimi hakkında. Bu kararları verirken ne kadar düşündüğümüzü hiç sorguladınız mı? Kaç gün kaç hafta kaç saat veya kaç dakika. İnsanlar hayatını değiştirecek kararları çok kolay bir şekilde verebileceğini sanıyor ancak bu o kadar kolay değil. Yaşanan sorunlardan çıkardığı sorularda çözüm aramak yerine direk sonuca odaklanabiliyoruz. Çalıştığımız yerde istenmeyen bir olay olduğunda işten soğuyup hemen ayrılmak için karar veriyoruz mesela. Hemde işsizliğin hat safada olduğu bir dönemde.
Hayal insanların en fazla karar ve düşünceyi geçirdiği tek uçuk noktadır. Kendi dünyasında kendi istediği karakteri yaratarak, kendi fikirlerini oluşturduğu ve dünyanın en üst zirvesine kendini koyduğu bir hayal. Psikologlar her zaman söylerler insan kendisini sevmeli, önemsemeli ama dışarıya zarar verecek kadar içerisinde bir ego oluşturmamalı mesela. Dışarıdan aldığı etkiler ile hayatında vereceği kararları hayal dünyasında ki hayali insana göre vermemeli. Kitaplarda yazıyor, bir defa geliniyor bu dünyaya, ikinci geliş olmayacak ve verilen kararların geri dönüşü olmayacak. Bundan dolayı hayatınızda verdiğiniz kararları masaya yatırın ve konular halinde sıralayın. Bakın anlayacaksınız nerde nasıl sorunlar yaşadığınız hakkında çözümleri kendiniz yaratacaksınız. Hayalde yaşamayın, gerçeklerle yaşayın.
Arkadaş Çevresi
İnsanların çevresinde ki arkadaşları çok büyük önem taşır kendileri için. Bir olay hakkında moraliniz bozuksa sizi güldürmeye, size moral vermeye çalışırlar. Ancak sorunun çözümlerini bazen onlarda düşünemezler ve sizlere hayati kararlarınızda yanlış yola girmenize sebep olurlar. Bunun geri dönüşü yoktur, sonuçta arkadaş, sana fikirde verir, yolda gösterir, hayatının içinede sıçabilir. Kendi kararlarınızı kendiniz vermelisiniz, arkadaşlarınıza fikir danışmadan önce bir psikolog’a başvurabilirsiniz mesela. Konumuz hayati kararlardı, bu kararlarda arkadaşlardan fikir almak yerine profesyonel kişilerden fikir alın.
Doğru yolu bulmak için cevapları çevrenizde aramayın. Doğru sonuca varmak için kendinizle savaşmayın. Düşünün, araştırın ve karar verin. Kararınızı verdikten sonrada geri dönmeyin tabi. Eğer geri dönmeye kalkarsanız hiç bir şey eskisi gibi düşünmenizi sağlamayacak. Çünkü bir kere kafanızda bitirdiğinizi, ikinci defa tekrardan yaratamıyorsunuz. Yaratsanızda çok zor oluyor. Tıpkı bir duvarı kırdıktan sonra eski haline getirip baktığınızda eski tadı alamamak gibi. Çevre önemli, moral konusunda önemli ama hayati kararlarda asla…
Kitaplarda İlişki Yaşamak
İnsanlar için yazılan birçok kitap var. Romanlar, hikayeler, bilgi içerikli kitaplar veya psikoloji kitapları. İnsanlar bu kitapları kendilerini geliştirip kelime dağarcıklarını geliştirmeleri için okuyorlar. Kimiside heyecan duyduğu kitapları okuyup kendisini o kitaba entegre ediyor. Tabi bunları genellikle roman kitaplarında yapıyorlar, çünkü içeriği o kadar sürükleyici olabiliyor ki herşey olabiliyor. Tabi bu kitapların birde arka yüzü var. Kitapları asla kötülemeyeceğim size, okumak güzeldir. Ne kadar çok kitap okumasamda, okunduğunda insana cümle kurma açısından gerçekten verim verebiliyor.
Psikoloji kitapları, insanların kendisini daha iyi tanıması için yazılıyor. Ancak bu kitaplarda üst tarafta belirttiğim gibi bir dünya kurup o dünyanın kralı olması isteniyor. Psikoloji kitaplarında “dünyada tek sen varsın, sadece kendini düşünmelisin, hayatında verdiğin kararlarla kendini sevindir ve kendini sev” gibi içerikler oluyor. Her kitap için genelleme yapmıyorum ancak psikoloji kitaplarında bu tip şeyler yazılıyor.
Eğer psikolojiye meraklıysanız ve gerçekten psikoloji kitabı okumak istiyorsanız, insanları nasıl tanıyacağınızı, halinden nasıl bir düşünecede veya sorunun içinde olduğunu çözebilecek, bunu anlatacak kitapları tercih edin. İnternette insanların kendisini üst zirvelere taşıması için yazılan kitapları tercih etmeyin. Bu sizin hayatınızda ki birçok doğru giden yolu kaybetmenizi sağlar. Hayatınızdan mutluysanız psikolojik kitapları okumayın. Roman okuyun, en azından kendinizi robin hood gibi zenginden al fakire ver tarzında bir role koyabilirsiniz. Rol alamadığınız kitaplarda kendinizi aramayın.
Psikolog değilim, profesör değilim.
Sadece yazıyorum.
3. Bölümde görüşmek üzere.
- Bölüm
Güncel yazı ve projeleri instagram'da duyuruyorum. Takip et, iletişimde kalalım ✔️@tahamumcu