Ruh eşlerinin el ele verip koştuğunu düşündürterek başlıcam bugün.
Hazır mıyız?
Bugün kahve yok, çay yok. Huzur ve az biraz alkol ile bir şeyler yazıp gidicez. Bakın gidicem yok. Gidicez 🙂
Ruh ile eşi bir araya geldiğinde ruh eşini yakalamış olursun. Yakaladığın ruh eşini tutamadığın zaman saklanır, tuttuğun zamanda bulut kadar hafif olursun. Peki ya düşersek ne olur, ya bulduk dedik durduk düştük kurduk.
Aklıma gelen ilk cümleleri yazarken kafamdaki tüm herşeyi aktarmakta zorluk çekiyorum. Tabi bunun sebebi ben değil, biz olarak tanımladığım ve yazıp gidicez şeklinde devam ettiğim kişidendir belkide.
Yazının başlığını seçmeden önce içimden gelen ruh ve eşi olmasını düşündüm ama benim zaten ruh eşimin belli olduğu için bunu bir başlık olarak atmayacağım. Atmak istersem farklı bir şeyler düşünücez. Artık ben diye bir şey yok farkındaysanız. Birçok okur ve birçok kişi beni 50 den fazla sayfa yazıda “ben” olarak gördü.
Ruhen insanların içine kadar işleyen, her dakikasını saniyesini beraber geçirdiği ve geçirmekten hoşnut olan biri ile tanıştığında ben benlikten çıkan, biz olana dönen bir hayata merhaba diyorum. Bunu demekten mutluyum çünkü demek için bugünleri belkide onu beklediğimi düşünüyorum.
Şimdi yazının devamını ona bırakacağım ve birazda onun yazmasını isteyeceğim. Benim anlatımım bitmedi bitmeyecek tabi ki, çünkü ben bir sıkıntıyı dahi kelimelere sığdıramazken onu sığdırmamı hiç bir sayfa benden bekleyemez. Devam etmeden önce şunu size söyleyeceğim. Bir olduğunuz ve biz olduk diyebildiğiniz insanların değerlerini kısa sürede bitirmeyin. Hatta hiç bitirmeyin. Her insanada biz demeyin. Hayatınıza dahil olan her insan sizle biz olamaz. Sizle bir olur ama biz diyemezsiniz. Bu yüzden en iyisi huzur bulduğunuz, ruhuna yaslandığınız insana biz derken çekinmeyin.
“zamansız olan herşeyin daha güzel olduğuna inanan tarafım sanırım. Zamansız ve beklenmedik. Aniden olan oluşumların daha kalıcı olduğuna şahit oldum bi çok kez. Tabi bu yaşadığımız bire bir aynısı olmasada benzeri diyebiliriz. Birden planlanmış bi buluşma birden sabitlenen bakışlar ve o aniden gelen his. Hislerin ve duyguların asla zamanla kuvvetlendiğini düşünmüyorum çünkü birkaç saniyede en yoğun halini yaşadım. yaşamaya da devam ediyorum. çok güzel, heyecanlı, bir o kadar da ürkünç. ama korkulacak bişey yok bu duyguyu ilk defa yaşasamda ismini biliyorum 🙂
Sevgi denen şeyin ya da ilişkinin insana iyi geldiğini gördüm ben. Yaşanan o toksik ilişkilerin kavgaların vs aslında birbirine değer veren insanların birbirine yaşatmadığını gördüm. Üzüntü ne sanırım bir süredir yaşamadığım bişey, ya da sorgulamak. Bakış açımın değiştiğini, daha güzel uyandığımı, günümün dolu dolu geçtiğini, hata yapsam bile söyleyebildiğim ve sorgulanmadığım bi sabaha uyandığımı hissettim. neyse ben burda ona devrediyorum onun kadar iyi değilim yazı konularında 🙂 tek söyleyebileceğim o hayalini kurduğunuz özendiğiniz mükemmel ilişkiyi aramayın o beklenmedik anda aniden sizi bulacak 🙂 ”
Nası ama 🙂
Devir alarak bazı şeylere ben devam edicem. O şimdi okuyacak yanımda edicez diyebiliriz.
Hayatınızın her anında her zaman iyi şeyler olmayabilir. Bu hep iyi giden şeyin arkasından gelen kötü haber gibi bir şey. Tıpkı deyim vermek gerekirse “çok güldüm kesin ağlıcam” söylentisinin benzeri. Hayat hep kötü gitmez. Aniden biri gelir bir dokunuş ve bir bakış herşeyi değiştirir.
Olmam dediğiniz herşeyi olursunuz. İstediğiniz kadar büyük konuşun. Hanımcıda olur, nikah masasınada oturur, hastane koridorunda sabahı bulur, sabahları onunla uyanmak için zaman sayabilir hatta en basitinden yanınızda olmadığı her an eksik hissettiğinizi düşündüğünüz anlar olur. Ama şunu demek istiyorum. Düşündüğünüzü anladığınız an o zaman eksik hissettiğinizi anlıyosunuz. O anda gelen bazı şeyler sizi durdursada bazı şeylerde yolundasın ve koş diyor.
Her insan 4/4 lük değildir. Her insanın geçmişinde hataları ve geçmişinden gördüğü kötü anlar duygular vardır. Önemli olan karşınızdaki insana duyguları kötü kazanmış olsa bile iyi yola sokmak veya iyi olduğunu düşündürmek bile önemli. Her insandan herşeyi bekleyemezsiniz ama doğru kişiyi bulduğunuzda anlayacaksınız ki istemsiz olacak herşeye siz evet bunu düşünmüştüm diyeceksiniz.
Yazının sonuna geliyorum çünkü yanımda artık okumak için dürtüyor. Tabi birazda bize vakit gerekli hep yazı yazamayız değil mi.
Neyse hayatınıza ani giren tüm insanların kıymetini anlamanız dileğiyle. Ama şunu unutmayın, her ani girenede o gözle bakmayın. Zaten ani girdiğinde sizdeki değişimi ve ondaki değişimi ikinizde anlayacaksınız 🙂 Bunu yaşamadan anlayamaz, yaşamadan yorumlayamazsınız.
İnsanların aşk dediği şeyin üst seviyesi ruh sevgisidir. Eğer ruhlar yaslanabiliyorsa gerçek sevgidir. Aşk dediğiniz şeyin 3 harften oluşan ama içinde boşluk mu doluluk mu olduğu belli olmayan bir kelimedir. Aşk uzmanlarıda asıl sevginin ruhtan bağlılık ve ruhların birleşmesinden oluştuğunu söyler. Asıl vazgeçilmez sevgi, doğru insanla karşılaştığında ruhunu teslim edebildiğin andır. Hadi görüşürüz 🙂
