Depremin büyüklüğü nedir, nasıl ölçülür, neden farklı veriler ortaya çıkar?
Elazığ’ın Sivrice ilçesinde dün akşam 20.55’te meydana gelen depremin büyüklüğünü Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) 6,8, Kandilli Rasathanesi ise 6,6 olarak açıkladı.
Aradaki bu fark ise her iki kurumun da depremin büyüklüğünün ölçümüyle ilgili değişik bir kıymeti baz alıyor olmasından kaynaklanıyor.
Kandilli Rasathanesi değişik yöntemlerin kullanılma nedenini ise, “Belirli bir yöntem belirli bir büyüklük aralığında ve belirli bir uzaklıktaki depremler için geçerliyken, daha büyük yada daha uzak depremler için daha değişik yöntemler kullanmakta fayda vardır. Hatta bu değişik şekilleri ayni depreme uyguladığı takdirde, değişik değerler elde etme olasılığı da vardır. Sadece en güvenli olanı, o büyüklük ve uzaklık için en uygun olan yöntemin verdiği sonuçtur” olarak açıklıyor.
Kandilli’nin 6,6 olarak gösterdiği Richter ölçeği olarak da malum mahalli büyüklüğü (ML) gösteren veri. AFAD ise büyüklük göstergesi olarak moment büyüklüğünü (Mw) veriyor. Merkez üssü Elazığ’ın Sivrice ilçesi olan ve Malatya’da da yıkıma yol açan depremin moment büyüklüğü (Mw) ise 6,8 olarak görülüyor.
Depremin büyüklüğü ne demek?
Deprem, fay hatlarındaki enerji birikiminin açığa çıkmasıyla yerkabuğunda yaşanmış olan kırılmayla olur.
Böylece biriken enerji açığa çıkar.
Kandilli Rasathanesi, depremin büyüklüğünü “kırılan yüzeyin büyüklüğünü ve dolayısıyla ortaya çıkan enerjinin düzeyini belirten bir ölçü” olarak tanımlıyor.
AFAD ise “depremin ortaya çıkardığı toplam enerjiyi karakterize eden, aletsel ölçüm ve hesaplama sonucunda bulunan değere” depremin büyüklüğü adının verildiğini söylüyor.
Depremin büyüklüğüyle ilgili ilk ölçümleme sistemi ABD’li sismologlar Charles Richter ve Beno Gutenberg tarafınca 1935 senesinde geliştirildi ve 1936’da geliştirildi.
Richter ölçeği, depremlerin yaymış olduğu sismik enerjiyi kullanarak, geliştirilen logaritmik formüle büyüklük değerinin hesaplanmasını sağlıyor.
Depremin büyüklüğü nasıl ölçülür?
Kandilli Rasathanesi, depremin büyüklüğünün ölçülmesini su dolu bir havuza atıldığında oluşan çevresel dalgalara bakarak, atılan taşın boyutlarının hesaplanmasına benzetiyor.
Yerkabuğunda oluşan dalgalanmalar da sismometre isminde olan aletlerle ölçülüyor.
Depremin merkez üssünün tespit edilmesiyle beraber sismometreden alınan ölçümler matematiksel formüller kullanılarak hesaplanıyor ve depremin büyüklüğü ortaya çıkıyor.
Büyüklüğün ölçümünde kullanılan kaç yöntem var?
Depremlerin büyüklüğünün ölçülmesinde esas olarak beş değişik yöntem kullanılıyor:
- Mahalli Büyüklük (ML): Richter tarafınca tavsiye edilen ve Richter ölçeği olarak malum yöntem. Ses dalgaları ölçülerek, depremin büyüküğü tespit ediliyor. Sadece bu yöntemle şiddetli depremlerin ölçülmesi yapılamıyor.
- Moment Büyüklüğü (Mw): Kandilli Rasathanesi’ne nazaran, bu, diğerlerine nazaran en güvenilir ölçüm yöntemi. Kandilli, ” Bilim dünyasında, eğer bir deprem için moment büyüklüğü hesaplanabilmişse, öteki büyüklük türlerine gerek kalmadığı düşünülür” diyor. Bu, hesaplaması en karmaşık yöntem ve 4’ün üstündeki depremler için kullanılıyor.
- Süreye Bağlı Büyüklük (Md): Sarsıntının sismometre üstünde yarattığı titreşimle ölçülür. 5’ten ufak depremler için kullanılıyor.
- Yüzey Dalgası Büyüklüğü (Ms): Mahalli Büyüklük ve Süreye Bağlı Büyüklük şekillerinin yetersiz kalmış olduğu, 6’nın üstündeki depremlerde kullanılıyor. Yüzeyden yayılan dalgalar ölçülerek, büyüklük tespit ediliyor. Ölçüm meydana getirilen mesafe arttıkça bu yöntemin güvenirliği de artıyor.
- Cisim Dalgası Büyüklüğü (Mb): Yüzey dalgaları yerine, derinliklere inen dalgaların ölçüldüğü yöntem.
Güncel yazı ve projeleri instagram'da duyuruyorum. Takip et, iletişimde kalalım ✔️@tahamumcu